Goku’nun ilk olarak orijinal Dragon Ball serisinde yer almasından bu yana, hayranlar onunla birlikte büyüdüler, çünkü hayatının farklı aşamalarında onu izlediler. Bu nedenle, orijinal seri 1985’te yayınlandığından beri, Goku’nun popülaritesi ve etkisi neredeyse endüstrinin her köşesine yayılmıştır ve çoğu Shonen protagonistinin bir şekilde ona benzer olması sağlanmıştır. Şimdi, Goku’nun etkisinin zamanın testinden nasıl geçtiğine bir bakalım.
Goku’yu serinin hayranlarına en çok sevdiren şeylerden biri, kişiliğinin ne kadar bulaşıcı olduğudur. Her ne kadar saf ve çoğu zaman aptal görünse de, onun saflığı ve iyi niyetli tavrı o kadar sevimlidir ki, serinin hayranları ona aşık olmaktan kendilerini alamazlar! Dragon Ball’un popülaritesi o kadar büyüktü ki, Goku’nun kişilik özellikleri endüstride yaygın hale geldi.
Doğal olarak, Goku son derece yaklaşılabilir ve iyi kalpli bir bireydir, bu da kendisinden sonra gelen neredeyse her Shonen protagonistinde görülür. Bu özelliği ilk taşıyan kişi olmasa da, serinin inanılmaz popülaritesi, bu özelliği yaygın hale getirdi. Endüstrinin en büyük serilerinin bazı yaratıcıları, One Piece’den Eiichiro Oda ve Naruto’dan Masashi Kishimoto gibi, Goku ve Dragon Ball’un kendi karakterleri ve dünyaları üzerindeki etkisini açıkça belirtmişlerdir.
Doğal olarak, Goku son derece yaklaşılabilir ve iyi kalpli bir bireydir, bu da kendisinden sonra gelen neredeyse her Shonen protagonistinde görülür. Bu özelliği ilk taşıyan kişi olmasa da, serinin inanılmaz popülaritesi, bu özelliği yaygın hale getirdi. Endüstrinin en büyük serilerinin bazı yaratıcıları, One Piece’den Eiichiro Oda ve Naruto’dan Masashi Kishimoto gibi, Goku ve Dragon Ball’un kendi karakterleri ve dünyaları üzerindeki etkisini açıkça belirtmişlerdir.
Goku’nun hikayesi büyük ölçüde Sun Wukong efsanesine dayanırken, onun iyi, sevimli aptal olarak etkisi, Luffy ve Naruto gibi karakterleri, hatta modern animelerde Tanjiro ve Yuji gibi protagonistleri bile etkilemiştir. Goku ayrıca sıkı çalışma ve azim özelliklerini de taşır, bu da tüm bu karakterlerde görülebilir.
Ayrıca, Goku’nun belirleyici özelliklerinden biri, çok aptal ve saf olmasıdır, ancak bu özellik hiçbir zaman onu bir yük haline getirmez, aksine karakterine mizah katmak içindir. Bahsedilen diğer karakterlerin çoğu da bu şekilde saf ve kaygısız olma eğilimindedir ve genellikle takım arkadaşlarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, hemen hemen her şeyi yiyebilen obur savaşçılar olarak tanınırlar!
Goku, başka her şeye karşı son derece kaygısız olmasına rağmen, hayattaki ana motivasyonu her zaman daha güçlü olmaktır, bu yüzden sürekli antrenman yapar. Antrenmana olan sevgisi, kendini geliştirme ve güçlenme arzusundan kaynaklanır, böylece sevdiklerini her türlü tehlikeden koruyabilir ve kendisine dayatılan her türlü sınırı aşabilir.
Bu, diğer karakterler için Goku kadar merkezi olmasa da, daha güçlü olma isteği bu Shonen protagonistleri arasında oldukça popüler bir arzudur. Bu karakterlerin genellikle vücutlarını en iyi seviyelerinde performans göstermeleri için bir şekilde disipline ettikleri de görülür. Ana neden, Goku’nunkiyle aynıdır; sevdiklerini ve kendilerini koruyamayanları korumak.
Goku, her ne olursa olsun doğru olanı yapmaya yönelen birisidir. Bu, hemen hemen her protagonistte var olan bir klişe olsa da, anime genellikle ahlaki olarak kabul edilebilir olanın ne olduğunu siyah veya beyaz olarak belirtir. Bu, özellikle derinlemesine işlenmiş olmayan karakterler yaratsa da, objektif olarak iyi insanlar olarak gösterilirler, bu da Goku’nun kesinlikle altında olduğu bir şeydir.
Basitçe söylemek gerekirse, Goku’nun anime karakterlerinin ilklerinden biri olmasının erdemiyle, bu kişiliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle, diğer karakterler üzerindeki etkisi de sarsılmaz bir adalet duygusunu içerir, bu da onu her zaman verilen herhangi bir çatışmada doğru tarafta görmüştür. Bu her ne kadar her zaman iyi bir şey olmasa da, karakteri objektif olarak doğru olarak gören bir yapıya sahiptir.
Goku’nun adalet duygusu, arkadaşlarına ve ailesine karşı güçlü bir sevgiyi de içerir, öyle ki, onlara kötü bir şey olmasına dayanamaz. İlk Super Saiyan dönüşümünde görüldüğü gibi, Goku’nun arkadaşları tehlikeye atıldığında kendini kaybeder, bu da Shonen protagonistleri arasında çok yaygın bir klişedir. Luffy, örnek olarak tekrar kullanılabilir; çünkü Straw Hat’lerinin refahı onun için en önemli şeydir.
Genel olarak sevimli ve rahat karakterler olmalarına rağmen, sevdiklerini tehlikeye atmak, onları öfkelendirip ciddi bir şekilde savaşmalarına neden olur ve bu olduğunda, düşman genellikle yenilir. Bu özelliklerin çoğu tipik bir Shonen protagonistinin özellikleri olarak kabul edilebilirken, kesinlikle Goku ve Dragon Ball’un dünya üzerindeki etkisiyle popüler hale gelmişlerdir!