Koyoharu Gotouge’nin Demon Slayer: Kimetsu no Yaiba mangası, 2016 yılında Weekly Shonen Jump’ta yayımlanmaya başladı ve 2020 yılında 23. cildiyle sona erdi. Manga, 2019’da Ufotable tarafından animeye uyarlanarak büyük bir başarı elde etti. İlk başlarda yavaş bir başlangıç yapmasına rağmen, 19. bölümdeki inanılmaz sahne sonrası büyük bir popülarite kazandı. O zamandan beri Demon Slayer, tüm zamanların en büyük shonen serilerinden biri haline geldi. Anime, birkaç sezon ve iki film ile genişletildi ve halen mangadaki son hikâye arklarını uyarlamaya devam ediyor. Tanjiro’nun hikâyesi sona yaklaşsa da, Demon Slayer uzun süre izleyicilerin hafızasında kalmaya devam edecek.
Ufotable’ın serisi, aksiyon animeleri için yüksek bir standart belirledi ve çok az anime, Demon Slayer’ın prodüksiyon kalitesine ulaşabiliyor. Ancak özünde, bu anime oldukça klasik bir aksiyon shonen hikâyesi anlatıyor ve benzer temalara sahip pek çok alternatif bulunuyor. Önemli olan, Demon Slayer ile aynı düzeyde kalite sunan yapımları keşfetmek. İşte, Demon Slayer hayranlarının keyifle izleyebileceği en iyi animeler!
Hell’s Paradise, 2023 İlkbahar sezonunda yayımlanan en dikkat çekici animelerden biri oldu. Demon Slayer’a en çok benzeyen yapımlardan biri olan bu anime, bir grup mahkûmun ölümsüzlük iksirini bulmak için gizemli bir adaya gönderilmesini konu alıyor. Ancak bu görev bir ölüm kalım mücadelesine dönüşüyor.
Baş karakter Gabimaru, soğukkanlı bir suikastçıdır ancak hayatta kalma sebebi eşine duyduğu sevgidir. Demon Slayer gibi bol aksiyonlu ve kanlı sahneler içeren Hell’s Paradise, korkutucu canavarları ve etkileyici dövüş koreografileriyle dikkat çekiyor.
2024 İlkbahar sezonunun en çok beklenen yapımlarından biri olan Kaiju No. 8, özellikle savaş shonen türünü sevenlere hitap ediyor. Japonya’nın dev canavarlar (Kaiju) tarafından tehdit edildiği bir dünyada geçen anime, bu yaratıklarla savaşan özel bir savunma ekibine odaklanıyor.
Baş karakter Kafka Hibino, defalarca bu ekibe katılmayı denemiş ancak başarısız olmuştur. Ancak bir gün, küçük bir kaiju tarafından enfekte olur ve kendisi de bir canavara dönüşür. İnsan formundayken zayıf olsa da, kaiju formunda inanılmaz güçlere sahip olur. Demon Slayer gibi, insanlığın doğaüstü varlıklarla mücadelesini konu alan bir anime arıyorsanız, Kaiju No. 8 tam size göre.
Görünüşte klasik bir Super Sentai animesi gibi dursa da, Go! Go! Loser Ranger! oldukça farklı bir hikâye anlatıyor. 10 yıl önce dünyaya saldıran bir uzaylı ordusunun liderleri yenilmiştir. Ancak geriye kalan askerleri, her hafta düzenlenen “sahte savaşlarda” insan kahramanlara yenilmeye zorlanmaktadır.
Baş karakter “D”, bu acımasız düzeni yıkmak için kahramanların arasına sızarak devrim yapmaya çalışır. Demon Slayer’daki güçlü Hashira’lar ve zayıf iblis avcıları arasındaki güç dinamiğine benzeyen bu hikâye, ters köşe bir bakış açısı sunuyor.
Eğer Demon Slayer’ın tarihi Japonya atmosferini sevdiyseniz, The Elusive Samurai size hitap edecektir. 14. yüzyılda geçen hikâye, ailesi öldürüldükten sonra kaçak duruma düşen Hojo Tokiyuki’nin intikam yolculuğunu anlatıyor. Ancak onu diğer kahramanlardan ayıran şey, dövüş yeteneklerinden çok kaçma konusundaki inanılmaz ustalığıdır.
İblisler yerine gerçek tarihi düşmanlara karşı mücadele veren Tokiyuki, zamanla güçlü müttefikler toplayarak savaş becerilerini geliştirir. Demon Slayer gibi aksiyon dolu dövüş sahneleri ve abartılı mizah unsurları barındıran bu anime, tarihi aksiyon türünü sevenler için harika bir seçenek.
Modern dünyada geçen ancak doğaüstü varlıklarla dolu bir hikâye sunan Blue Exorcist, Demon Slayer severlerin hoşuna gidebilecek bir başka anime. Hikâye, şeytanın oğlu olarak doğan ancak şeytanları avlamak isteyen bir çocuk olan Rin Okumura’nın etrafında dönüyor.
Rin, bir grup genç egzorsist ile birlikte eğitim alırken, diğerlerinin onu bir tehdit olarak görmesiyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Demon Slayer’daki iblis avcıları gibi, Blue Exorcist’te de şeytanlarla savaşan özel bir ekip bulunuyor. Hem karakter gelişimi hem de aksiyon açısından benzer temalar taşıyan bu anime, fantastik shonen türünü sevenler için birebir.
Osamu Tezuka’nın klasik mangasından uyarlanan Dororo, doğaüstü düşmanlarla savaşan bir kahramanın trajik hikâyesini anlatıyor. Baş karakter Hyakkimaru, doğduğunda babası tarafından iblislere kurban edilerek vücudunun çoğu parçasını kaybetmiştir. Ancak büyüdükçe, çalınan uzuvlarını geri almak için iblisleri avlamaya başlar.
Yolculuğunda ona eşlik eden küçük bir çocuk olan Dororo ile birlikte, hem vücudunu geri kazanmaya hem de insanlığını korumaya çalışır. Demon Slayer’ın karanlık atmosferine benzer bir his veren Dororo, dramatik karakter gelişimi ve etkileyici dövüş sahneleriyle dikkat çekiyor.
Demon Slayer kadar kaliteli bir anime bulmak zor olsa da, yukarıdaki animeler hem aksiyon hem de hikâye anlatımı açısından benzer tatlar sunuyor. İster doğaüstü varlıklara karşı savaşan kahramanlar, ister Japonya’nın tarihi atmosferinde geçen maceralar arıyor olun, bu animeler Demon Slayer hayranları için harika alternatifler sunuyor.
Peki, sizin favoriniz hangisi? Yorumlarda bizimle paylaşın!
3cü dişi diğerleri benziyo bencede